Festival Onursal Başkanı Mesajı

FESTİVAL ONURSAL BAŞKANI MESAJI

Merhaba,


Uluslararası Kadın Yönetmenler Festivali bu yıl “Göründüğü Gibi Değil” temasıyla 8. kez gerçekleşiyor.

Öncelikle, festivalimizin kadın dayanışmasının bir örneği ve başarısı olarak adım adım büyüdüğünü söylemek gerekir. Hem ülkemizin hem de dünyanın ağır gündeminde, başka bir dilin, başka bir duruşun ve birbirimize karşı artan sorumluluklarımızın, önümüzde önemli görevler olarak durduğu çok açık. İşte festivalimiz; bu dili, bu duruşu ve bu sorumlulukları bize hatırlatan, bizleri dönüştüren bir etkinlik olma iddiasını her geçen gün büyütüyor.

Ben kendi adıma, festivalimizin her şeyi olan gençlerle çalışmaktan, onlardan öğrenmekten ve onlara destek olmaktan hep çok mutlu oldum. Çünkü gelecek onların… Ve onların umutları, hayalleri her şeyden büyük.

Onlar, epey bir süredir nefessiz kaldığımız, boğulduğumuzu hissettiğimiz zamanlardan geçtiğimiz bu süreçte, çaresiz hissetmeye hakkımız olmadığını hepimize bir kez daha hatırlattılar.

Ayrıca, böylesi zamanlarda sanatın iyileştirici, yeni ufuklar açan ve hayallerimizi büyüten dünyasına sığınmanın hepimize iyi geleceği de açık. Zaten sinema, hayatın tam da kendisi değil mi?

Öte yandan festivalimiz, bir yönüyle de İzmir’in bir ürünü. Kentin enerjisini ortaya çıkaran ve bizi güçlü kılan bir sinerji bu. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, belediyelerimiz, sivil toplum örgütleri, özel sektör ve gönüllülerimizle çaba ve katkılarımızı çoğaltarak bu festivali gerçekleştiriyoruz.

Tüm destekçilerimize gönülden teşekkürler. Çünkü hepimizin bu dayanışmaya ve şehrimizin enerjisini büyütmeye ihtiyacı var.

Bu nedenle birbirimize, yaşadığımız çevreye, geçmişimize, geleceğimize ve birlikte yaşamın kurumlarına karşı sorumluluk duymak; dayanışma ve kamusal bir bilinç ile, adalet ve vicdanı esas alan bir dil ve zihniyet yaratılmasına katkı koymak çabasındayız.

Dolayısıyla umudumuzu da hiçbir zaman kaybetmeyeceğiz. Bu da ancak sanatın gücüyle ve yeni yaşamın kaçınılmaz öznesi olacak kadınların dayanışmasıyla mümkün olacaktır.

O hâlde:
Yaşasın sanat, yaşasın sinema ve yaşasın kadınlar…

Sema PEKDAŞ

Avukat